Akşener’den Kızılay tepkisi: Tümüyle çürümüş, memleketin yaralarını saracağına çadır tüccarı olmuş

6 ve 20 Şubat depremlerine ilişkin Akşener, ailesinden, evinden, işinden olanların sesini duyurmak için çabaladığını söyledi, “deprem riskine karşı ne kadar hazırlıksız bırakıldığımızı hatırlıyoruz” dedi ve şöyle devam etti:

“Türkiye’yi yönetenlerin can güvenliğimizi ne kadar önemsemediğini hatırlıyoruz. Biz bu büyük felaketi iliklerimize kadar hissediyoruz ama tek bir hükümet yetkilisi bunu hissetmiyor. Depreme hazırlık yapmayanlar meydana gelen felaketten sorumludur. Yandaş müteahitleri besleyenler. Milletimize “ev” diye, “mezar” yapılmasında payı olan imzası olan, talimatı olan herkes bu büyük felaketten sorumludur. Depremden sonra 72 saat boyunca milletimizin yardımına gidemeyenlerin, koordinasyonu sağlayamayanların, saray korkusuyla karar alamayanların, sivil toplumla kavgaya tutuşulanların, interneti kesip kapıya polis gönderenlerin hepsi sorumludur. Bay kriz baş sorumludur”

Depremden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet yetkililerinin tutumunu eleştiren Akşener şöyle konuştu:

“Tüm hatalarına rağmen bir kişi bile istifa etmiyor. Oysa sorumluluk hissedenler istifa eder, hukuk önünde hesap verirler. Bay kriz ve arkadaşları ne yapıyor? Her şeyini kaybetmiş vatandaşlarımızın gözüne bak baka propaganda yapıyor, yalan söylüyorlar.

“Depremin ardında 23 gün geçti. Hangi yüzle çıkıp helallik istiyorsun Daha dün insanlarımıza “Bunlar kader planında olan şeyler” diyordun, bugün çıkmışsın utanmadan onlardan helallik istiyorsun. Daha dün feryat eden depremzedelere “hain” diyordun, bugün çıkmışsın helallik istiyorsun. Bir Cumhurbaşkanı’nın vatandaşlarıyla helalleşmesi istifa ederek, sorumluluları görevden alarak yapılır. Bunları yapmayıp helallik istemek halka ilişkiler kampanyasıdır.”

Akşener sözlerine şöyle devam etti:

“İllaki helallik almak istiyorsan oturduğun yerden poz vererek olmaz, gideceksin bizzat vatandaşlarımızdan isteyeceksin. Gideceksin Maraş’ın tam merkezinde 15 saat boyunca enkaz altında kalan yavrusunun elini tutup vinç beklerken rahmetli olmasını izlemek zorunda kalan babadan helallik isteyeceksin. “AFAD nerede” diye sesli mesaj gönderen mazlumların ailesinden isteyeceksin. Ellerinden tutup gözünün içine bakarak isteyeceksin.

“Olmaz. Böyle yüzsüzlük, böyle utanmazlık, böyle terbiyesizlik olmaz, olamaz. Sen haram içinde sefa sürerken dar günde tek başına bıraktığın milletimizden şimdi çıkıp da helallik alamazsın Sayın Erdoğan.”

Kızılay’a ilişkin Akşener şu şekilde konuştu:

“Binlerce depremzede kardeşimiz soğukta beklerken kendi vatandaşına çadır satmak sadece organizasyon sorunu değil, ahlak sorunudur. 155 yıllık Kızılayımız’da olanlara bakın. Hilal’e adanmış tüm hayatların anısına çalışan Türk Kızılay’ı bunların elinde zaten, bir ‘naylon bağış’ kurumuna dönüşmüştü. İyiliklerin sembolü Türk Kızılayı tümüyle çürümüş bir yer haline gelmiş. Memleketin yaralarını saracağına çadır tüccarı olmuş. Böyle bir kepazelik olabilir mi?”

Sinan Ateş cinayetinin üstünden 61 geçtiğini söyleyen Akşener şöyle konuştu:

“Kuklalar tutuklandı, kuklacılar serbest. Yargının görevi herkesin bildiği gerçekleri gizlemek değil, hakikati ortaya çıkarmaktır. Sinan Ateş’n ailesinin bildiği gerçekler, hepimizin bildiği gerçekler henüz daha yargının gündeminde bile değil. Sayın Erdoğan söylesene yargının işini yapmasına neden engel oluyorsun? Kimden, kimlerden kokuyorsun? Bu cinayetin asıl sorumluluları ortaya çıkana kadar unutturmayacağız.”