İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İstanbul İstiklal Caddesi’ndeki bombalı saldırı konusunda “Terörle mücadele ciddiyetsizliği, siyasi ihtirasları, iktidarın birbiriyle çelişen açıklamalarını kaldırmaz. Kusursuz işleyen devlet aklı olmadan yapılamaz, hiçbir aşamada hata yapılamaz. Terörle mücadele yapılan ilk hata, son hatadır” dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan Akşener, “devletin, vatandaşların doğru bilgiye ulaşmasını sağlayıp, korku iklimine engel olmakla görevli olduğunu” söyledi.
Akşener “Sokaklarda yürüme özgürlüğümüz, bilgiye erişimimiz elimizden alınmışsa, terör amacına ulaşmış, yetkiyi alanlar da işlerini yapmıyor demektir! Dezenformasyonla mücadele de terörle mücadelenin ilk şartlarından biridir. Ama bu medya karartmasıyla değil, doğru bilgilendirmeyle yapılır ” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Endonezya gezisin eleştiren Akşener “Sayın Erdoğan’ın yurt dışı seyahatini iptal etmesini ya da milletimiz yas tutarken, kendisini dans gösterisiyle karşılatmamasını beklemek doğal hakkımızdır.” diye konuştu.
Akşener şöyle devam etti:
“Yayınlanan taziyeyi reddedip terör saldırısından ABD’yi sorumlu tutan İçişleri Bakanı’nın, grup konuşmasında ABD’yi müttefikten çıkartan Cumhur İttifakı ortağının, bunlar olurken ‘dostu’ Biden ile Bali’de sohbete oturup taziyeleri kabul eden Erdoğan’ın ortak bir anlayış ve dil ile hareket etmelerini beklemek en doğal hakkımızdır.
Her alanda yalpalamalarıyla başımızı döndüren bu iktidardan hiç olmazsa böylesine acı bir terör olayında biraz disiplin, ilkeli duruş beklemek en doğal hakkımızdır.
“Devlet kaynaklarına göre 6 canımıza kıyan terörist, PKK PYD YPG elinde eğitim görmüş, Suriye uyruklu ve Afrin üzerinden ülkemize kaçak girmiş. Bu acı olayın bir de kaçak göç boyutuvar. Sığınmacı meselesinin bir milli güvenlik meselesi olduğunu dile getiriyoruz. Gösterilen müsamaha nedeniyle sınır güvenliğimiz ortadan kalktı.”
Devlet kaynaklarına göre 6 canımıza kıyan terörist, PKK PYD YPG elinde eğitim görmüş, Suriye uyruklu ve Afrin üzerinden ülkemize kaçak girmiş. Bu acı olayın bir de kaçak göç boyutu var. Sığınmacı meselesinin bir milli güvenlik meselesi olduğunu dile getiriyoruz. Gösterilen müsamaha nedeniyle sınır güvenliğimiz ortadan kalktı.
Bu tehlikeli ve kontrolsüz göçün geldiği nokta ortada. Bu vahim tablo karşısında iktidar, sınırlarımızın kevgire dönmesine karşı önlem almak yerine, o sınırlardan ülkemizin kalbine sızarak estirilen terörden sızlanmayı tercih ediyor.